Watchtower of Turkey Final Cut Pro X programında düzenlenmiş ve Vimeo’dan 2014 yılında ödül almış inanılmaz bir video çalışmasıdır.
İtalyan film yapımcısı Leonardo Dalessandri tarafından hazırlanan ve yayınlanır yayınlanmaz inanılmaz izlenme rakamlarına ulaşan, elden ele dolaşıp sosyal paylaşım sitelerinde sıkça karşılaşabileceğiniz eğlenceli, müthiş bir video çalışmasıdır Watchtower of Turkey.
Şayet siz de son üç ay içerisinde birçok popüler video sitesinde yerini alan ve yaklaşık 3 milyon kişi tarafından izlenen üç dakikalık akıllara durgunluk veren videoyu izleyemeyenlerden biriyseniz aşağıdaki bağlantıdan izleyebilirsiniz.
İnternette videonun nasıl yapıldığı ile ilgili çok fazla spekülasyon bulunmakta. Bu sebeple www.fcp.co sitesi konuyu kaynağında irdelemeye karar vermiş ve videoyu hazırlayan Leonardo ile bir röportaj gerçekleştirmiş. Biz de videonun nasıl hazırlandığıyla ilgili bilgileri bu yazımızda sizlere aktarmak istedik.
Bize biraz kendinden bahseder misin ayrıca videoyu hazırlama noktasına nasıl geldin?
30 yaşındayım ve İtalya’da bulunan Parma film okulunu bitirdim. Eğitimimi tamamladıktan sonra çok sayıda reklam ve müzik videosu hazırladım ve görüntü yönetmenliği yaptım.
Kademeli olarak kendi prodüksiyonlarımı yapmaya başladım ve dünyanın her yerinde çalışmalarda buldum. Birçok belgesel, reklam ve tanıtıcı filmler hazırladım. Hazırladığım ve yönettiğim son filmi Ekim 2014’de Google için yaptım ve Los Angeles’tan Türkiye’ye döndüm. Halen Sağlık Bakanlığının işbirliği ile gerçekleştirilen büyük bir projede yer alıyorum.
Reklam projelerimin yanında kişisel çalışmalarımı da sürdürmekten keyif alıyorum. Bazen Watchtower videolarım gibi tamamıyla serbest projeler hazırlıyorum. Bu videolarımın ilkini 2012 yılında Fas’ta hazırlamıştım ve benzer işler yapma konusunda çok hevesliydim.
2013 yılının Ekim ayında İtalyan ekibimle birlikte bir müzik videosu çekmek için İstanbul’a geldim. Bu videoda kullanacağımız ekipman Arri Alexa ve yüksek hızlı Phantom kameraydı. Ama ben her ihtimale karşı yanıma Panasonic GH3 ve Go Pro 3’ümü de almıştım.
İstanbul’a ilk geldiğimiz gün boştum ve GH3’ümü de yanıma alarak dışarı çıktım ve birkaç fotoğraf çektim. Bir sonraki hafta boş olduğum başka bir günde de yine dışarı çıkarak birkaç fotoğraf daha çektim. Çektiğim fotoğraflar o kadar çok hoşuma gitti ki bir süre daha Türkiye’de kalmaya ve birkaç şehir gezerek bir sonraki Watchtower videomu burada hazırlamaya karar verdim.
Projelerim arasında bir miktar boş zamanım ve harcamalarımı karşılayacak param vardı. Meryem Aboulouafa’dan benimle birlikte gelmesini istedim ki kendisi Fas asıllı Türkiye’de yaşayan bir müzisyendir. Kendisi Türk kültürünü ve islam kültürünü iy bilmektedir ve Fas kilibini hazırlarken de yanımda bulunmuştur. Bu sebeple teklifimi kabul etmesi beni çok sevindirdi.
Birlikte 23 gün boyunca 3500 km yol kat ederek inanılmaz doğa, mimari ve manzara görüntüleri elde ettik. Fakat en önemlisi Türkiye’nin ruhu denebilecek ölçüde önemli bir olguyu kaydedebildik ki bu insanlardı.
Yolculuğunuz Boyunca Size Eşlik Eden Ekipmanlar Nelerdi?
Kişisel projenizi çekmek için yollara düştüğünüzde yanınıza çok fazla ekipman alamazsınız. Panasonic GH3 ve giriş seviyesi Go Pro 3’ün yanında bir de 2013 yılından kalma Macbook Pro ve 2 adet taşınabilir 2TB’lık disk ekipmanımın tamamını oluşturuyordu. Başka bir şey kullanmadım. Ne slider ne mount, ne de stabilizasyon cihazı, küçük bir tripodum da vardı fakat bütün çekimleri elde yaptım.
GH3’ümün 3 lensi vardı. Lumix 12-35 f2.8, ucuz bir 14-140mm zoom lens ve benim favorim olan Leica 42,5 f1.2 nocticron. Fotoğrafta gördüğünüz eski Sony fotoğraf makinesini ise hiç kullanmadım.
Videoda gördüğünüz görüntülerin büyük bir kısmı Panasonic GH 3 ile çekildi.
Ayrıca yanımda tascam marka küçük bir ses kaydedicim de bulunmaktaydı. Oldukça ucuz ve küçük bir cihaz olmasına rağmen seyahat sırasında bütün ihtiyaçlarımı karşılamaya yetti. Gittiğimiz yerlerde ortam seslerini bu cihazla kaydettik. İnsan sesleri, sokak gürültüsü, su ve kuş sesleri, ezan sesi gibi bir çok sesi cihazın hafızasına kaydettik. Bu gibi spesifik sesler özellikle düzenleme aşamasında istediğim etkiyi yaratabilmemi sağladı.
Tüm videolar 1920*1080 formatında all-i 25p, 7,2 Mbps, H264, mov ayarlarında çekildi. Ayrıca hyperlapse sekanslarını fotoğraf modunda çektim.
Ne Kadar Görüntü Çektin?
Seyahatimiz sırasında her iki 2TB’lık diski de doldurdum. Anlayacağınız yüksek sıkıştırma oranı kullanan küçük bir kamera için oldukça fazla görüntü çektim. Fakat böylesi bir video hazırlamak istiyorsanız elinizde bolca görüntü olması gerekliliği de yadsınamaz. Çekim yaparken bağlı kaldığım herhangi bir metin yoktu ve anlatmak istediğim hikayeyi çekim yaparken oluşturdum.
Bütün Bu Materyali Düzenlemek İçin Nasıl Hazırladın?
Düzenleme yaparken gereksiz videolarla ve beyaz ayarı gibi konularla vakit kaybetmemek için bütün materyalleri QT Player 7 ile açtım ve ihtiyaç duyduğum kısımları keserek ProRes 4444 formatında çıktı aldım. Aldığım bu çıktıları “insanlar”, “manzara”, “geçişler” gibi klasörlere yerleştirdim. Bu işlemi yapmama rağmen hala binlerce video vardı. Fakat en azından bunlar kullanılabilir videolardı.
Klibi düzenlemeye başlamadan önce renk düzenlemesi yapmak istedim. Daha önce Magic Bullet Looks pluginini kullanmıştım ve bu konuda deneyimim vardı. Ama bu kez bir çok kişinin telefonunda ya da tabletinde kullandığı VSCO presetlerini kullanmak istedim. Ne yazık ki Film plugin paketi şimdilik sadece fotoğraflarla çalışıyormuş. Bu sebeple bütün klipleri fotoğraf sekanslarına dönüştürdüm ve bunları Photoshop Camera Raw eklentisiyle açtım. Her fotoğraf sekansı için özel preset oluşturarak sekansları tekrar ProRes codec kullanarak videolara dönüştürdüm.
Sonuçtan çok memnundum fakat bu işlem inanılmaz bir şekilde zamanımı harcadı. Bu işlemi herhangi bir reklam projesi için tekrar yapacağımı asla düşünmüyorum. Bir sonraki adımda bütün medyayı Final Cut Pro X’in içine import ettim ve anahtar kelimeler kullanarak tüm içeriği düzenledim. Ayrıca medyaları renge, harekete, içeriğe ve sahneye göre organize ettim.
Düzenleme Aşamasını Biraz Daha Anlatır mısın?
Videoyu hazırlarken izleyicilerin videoda kullandığım bütün elementleri tek seferde devamlılığı bozulmadan hazmedebilmesi ve kullandığım hareketlerin etkisini yitirmemesi açısından müziğin ve ortam seslerinin ahenk içinde olmasını tercih ederim. Dolayısıyla en başta videonun sesini hazırladım.
Doğru müziği bulmam epey zamanımı aldı fakat Ludovico Einaudi’nin “Experience” isimli eserini duyduğum anda beni yakalamayı başardı. Bu parça gerçek anlamda Türkiye’nin ruhunu yansıtıyordu.
Aslında aynı enstrümanları İstanbul’da Cuma günü düzenlenen bir sokak partisinde de duymuştum ve benim video düzenleme stilime tamamıyla uyacağını düşünmüştüm. Elimde aynı parçanın dört farklı versiyonu bulunuyor.
Parçanın farklı versiyonlarının farklı bölümlerini Final Cut Pro X programı içinde kesip birleştirerek tam istediğim ritmi elde etmeyi başardım.
Videonun en başında duyduğunuz ve Meryam Aboulouafa’a ait olan sesi yoldayken Tascam kayıt cihazıyla kaydettim ve bunu yaptığıma pişman olmuştum. Zira Meryem muhteşem bir sese sahip. Fakat düzenleme aşamasında kaydettiğim sesin tam da ihtiyacım olan ses olduğunu gördüm ve sesi parametrik ekolayzır efektiyle biraz yükselterek üzerine birkaç şey daha ekledim. Sonra müzikle miksledim ve hazır hale geldi.
Videonun müziğini hazırladıktan sonra videoyu düzenleme hevesim gittikçe arttı ve artık düzenleme aşamasına geçmeye hazırdım.
Videoda uyguladığım düzenleme tekniğinde yarısını yapıp daha sonra devam etme şansınız yok. Kafanızda hikaye şekillenmişken düzenleme aşamasını bitirmek zorundasınız.
İlk medyayı timeline’a alıp düzenlemeye başladıktan sonra şayet herhangi bir efekte ya da ek ışıklandırmaya ihtiyaç duyarsam hemen onu gerçekleştirip daha sonra bir sonraki medyaya geçiyordum.
Zamanlama, kompozisyon, ikincil renk düzenlemesi, eklenen ses efektleri… Hepsi Final Cut Pro X’in içinde yapıldı. Her bir aşamayı bitirmeden bir sonraki aşamaya geçmedim ve tüm düzenleme aşaması tek tek sıraylayapıldı. Tüm videoyu tek bir hafta sonu boyunca 16 GB Ram ve harici 8 TB’lık Thunderbolt Raid diski bulunan 2013 model MacBook Pro ile düzenledim.
Hazırladığın 3,5 dakikalık videoda yaklaşık 280 farklı çekim bulunuyor ve düzenlemenin %95’i ise kesmelerden oluşuyor. Tüm bu çekimleri devamlılığı bozmadan tek bir videoda nasıl birleştirdin?
Devamlılığı bozmamak için her sekansı iyi analiz etmelisiniz. Geçişler yalnızca çok iyi yapıldıysa sizde devamlılık hissi yaratır.
Elinizde harika bir sekans olabilir fakat içerik ya da hareket diğer sekansınıza uymuyorsa onu kullanmadan diğer sekansa geçmelisiniz. Tıpkı puzzle gibi, doğru parçaları birleştirdiğinizde ve hikayenizi de anlatabiliyorsanız her şey mükemmel bir hale geliyor tek problem ise elinizde çok fazla sekans olması. Videonuzda bir sonraki medyayı ararken çok fazla zaman kaybederseniz yaratıcılığınız ve hevesiniz kaçabilir bu da düzenleme aşamasını oldukça yavaşlatır.
Yukarıdaki iki klipte gördüğünüz gibi fotoğrafın orta kısmındaki baskın mavi ton başlı başına doğal bir geçiş efekti oluşturuyor ve salıncakta sallanan çocuktan çatıda çalışan işçiye yumuşak bir geçiş sağlıyor.
Yukarıdaki her iki klipteki kişilerin kollarını kameraya doğru uzatmış olmaları da izleyicinin dikkatinin aynı yere kaymasını sağlıyor ve her iki karedeki içerik ve renk tonları farklı da olsa doğal bir geçiş sağlıyor.
Yine yukarıda içerik bakımından birbirine uyan ve hatta ardarda geldiğinde birbirini tamamlayan iki sekans.
Hangi üçüncü parti pluginleri kullandın?
Bazı geçiş sahneleri için Cineflare kullandım. Ayrıca reklam projelerimde de kullandığım light leaks, duman gibi efektlerde kullandım.
Hyperlapse çekimleri kullandığından da bahsetmiştin.
Hyperlapse çekimlerini uzak mesafelerden takip hissi yaratmak için kullandım. Bu gibi çekimlerde genelde tripod kullanılır fakat ben çekimleri elde yaptım. Dolayısıyla fotoğraf sekanslarında biraz titreme meydana geldi ve düzenleme aşamasından önce re-frame yöntemiyle bu sorunu halletmem gerekti. Bunu yapmak için After Effects içinde bulunan warp stabilizer eklentisini kullandım. Bu işlemi bitirdikten sonra çıktı aldığım videoları tekrar Final Cut Pro X’in içine alarak ikinci bir stabilize efekti uyguladım. Bu görüntülerin daha yumuşak bir hale gelmesini sağladı.
Devam Edecek…